Akdeniz Deprem Sallantıları ve Karadeniz’deki Sarsıntılar Türkiye’yi Etkiledi

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı verilerine göre, Türkiye dün akşam saatlerinde hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de art arda depremlerle sallandı. Özellikle Mersin açıklarında yaşanan sarsıntılar bölgede yakından takip edildi. İlk belirlemelere göre herhangi bir can veya mal kaybı rapor edilmedi.

Türkiye, son günlerde yaşanan sismik hareketlilikle dikkatleri üzerine çekti. Akdeniz ve Karadeniz’de aynı gün içinde art arda gelen depremler vatandaşlarda kısa süreli endişe yarattı. Yetkili kurumlar, yaşananları yakından izlemeye devam ediyor. Depremlerin merkez üsleri deniz bölgeleri olarak belirlendi. Bu durum, can kaybı riskini azaltan önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan alınan bilgilere göre ilk olarak Karadeniz’de bir sarsıntı hissedildi. Kastamonu açıklarında meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde hafif hissedildi. Bu depremin derinliği yaklaşık 6.7 kilometre olarak ölçüldü. Karadeniz’deki bu hareketlilikten kısa bir süre sonra gözler Akdeniz’e çevrildi.

Akdeniz’de ise özellikle Mersin bölgesi hareketliydi. Mersin’in Anamur ilçesi açıklarında birden fazla sarsıntı kaydedildi. İlk olarak 2.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu ilk depremin derinliği yaklaşık 13.87 kilometre olarak saptandı. Deniz tabanında gerçekleşen bu ilk hareketlilik sonrası paniğe kapılmadan takip gelişmeleri beklenmeye başlandı.

İkinci Akdeniz depremi ise ilk sarsıntıdan sadece iki dakika sonra yaşandı. Bu kez büyüklük 4.2 olarak kayıtlara geçti. AFAD, bu güçlü sarsıntının deniz yüzeyine yaklaşık 9.12 kilometre derinlikte oluştuğunu açıkladı. 4.2’lik bu deprem Mersin başta olmak üzere komşu illerde de hissedildi. Adana Antalya ve Hatay gibi çevre illerde yaşayanlar da hissedilen bu sarsıntıyı deneyimledi.

Mersin Açıklarındaki Depremler Hissedildi mi?

Mersin’in Anamur ilçesi açıklarında meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki deprem çevredeki yerleşim yerlerinde hissedildi. Depremin merkez üssünün deniz olması olası hasar riskini düşürdü. Buna rağmen bölge sakinleri gelişmeleri endişeyle takip etti. Yetkililer bölgede herhangi bir olumsuzluk olup olmadığını kontrol etti. Sarsıntının şiddeti ve hissedilme alanları dikkatle değerlendirildi.

Diğer Sarsıntılar Nasıl Değerlendirildi?

Karadeniz’de yaşanan 4.1 büyüklüğündeki deprem de benzer şekilde hafif hissedildi. Her iki bölgedeki sarsıntılar da ilk incelemelerde ciddi bir hasara yol açmadı. Kandilli Rasathanesi ile AFAD işbirliği içinde çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki sismik aktivite sürekli izleniyor. Türkiye genç bir deprem kuşağında yer alıyor. Bu nedenle benzer hareketlenmeler her zaman dikkatle takip edilmelidir.

Akdeniz Deprem Şiddeti Ne Kadar Tehlikeliydi?

4.2 büyüklüğündeki bir deprem orta şiddetli kabul edilir. Denizde meydana gelmesi büyük bir avantaj sağladı. Eğer bu büyüklükte bir deprem yerleşim yerlerine yakın bir noktada karada gerçekleşseydi etkileri daha farklı olabilirdi. Uzmanlar denizdeki depremlerin dalga oluşturma potansiyelini de göz önünde bulunduruyor. Bu olayda herhangi bir deniz hareketi rapor edilmedi.

Art arda gelen depremler uzmanların dikkatini çekti. Sismik aktivitenin yoğunlaştığı bu dönemde tedbirli olmak büyük önem taşıyor. AFAD ve diğer bilimsel kurumlar halkı düzenli olarak bilgilendirmeye devam ediyor. Depremlerin büyüklükleri genellikle yerin derinliği ile de yakından ilişkilidir. Yüzeye yakın depremler daha yıkıcı etki yaratabilir.

Mersin açıklarında kaydedilen iki deprem arasında kısa bir zaman aralığı olması dikkat çekti. Bu durum fay hatlarındaki gerilimin göstergelerinden biri olarak yorumlanabilir. Gelişmelerin ardından vatandaşlar Mersin depremi ile ilgili güncel bilgileri araştırmaya yöneldi. Yetkililer halkı sakin olmaya davet etti. Panik yapılmaması gerektiği sıkça vurgulandı. Tüm önlemlerin alındığı belirtildi. Türkiye’nin deprem gerçeği sürekli gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Yapı stokunun güçlendirilmesi her zaman öncelik taşımaktadır. Bu tür küçük sarsıntılar büyük bir felaketin habercisi değildir. Ancak tedbir almak hayati önem taşır.

Kaynaklar: Kaynak1 – Kaynak2 – Kaynak3