Fransa’da Hükümet Düştü: François Bayrou Kabinesi Güvenoyu Alamadı

Fransa’da siyasi bir kriz yaşandı. Başbakan François Bayrou’nun liderliğindeki hükümet güvenoyu alamadı. Bu durum, 1958’den bu yana bir ilk olarak tarihe geçti. Ülke, yeni bir siyasi belirsizlik dönemine girdi.

Fransa önemli bir siyasi gelişmeye tanık oldu. Başbakan François Bayrou’nun kabinesi düştü. Ulusal Meclis’te yapılan güven oylamasında hükümet destek bulamadı. Bu olay, ülke siyasetinde yeni bir sayfayı açtı.

Bayrou hükümeti 8 Eylül 2025 tarihinde görevden ayrıldı. Başbakan kendi isteğiyle güven oylamasına gitmişti. Ancak 364 milletvekili güvensizlik oyu verdi. Hükümete destek veren vekil sayısı sadece 194 olarak kaldı. Bu sonuçlar, Bayrou’nun iktidarının sonu oldu.

Bu düşüş, Fransa’da tarihi bir dönüm noktasıdır. 1958’de Beşinci Cumhuriyet kuruldu. O günden bu yana hiçbir hükümet güven oylamasıyla düşmemişti. Bayrou kabinesinin aldığı karar, siyasi bir kırılma sayılıyor. Siyaset uzmanları, bu durumun ülkedeki dengeleri uzun süre etkileyeceğini düşünüyor.

Daha önceki hükümet düşüşleri farklıydı. Ülkede iki hükümet gensoru önergeleriyle düşürülmüştü. Bayrou’nun kabinesi ise kendi girişimiyle oylamaya gidip düşen ilk hükümet oldu. Bu durum, meclis içindeki gerilimi de artırdı.

François Bayrou, başbakanlık görevine dokuz ay önce gelmişti. Göreve geldiği günden itibaren ciddi sorunlarla karşılaştı. Ülkenin ekonomik sıkıntılarına çözüm aradı. Toplumsal ayrışmaya karşı politikalar geliştirdi. Ancak uyguladığı adımlar yeterli desteği sağlamadı. Bayrou hükümeti, Fransa siyasi tarihindeki en kısa ömürlü iktidarlar arasına girdi.

Bayrou mecliste yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Hükümeti güvenoyuna götürme kararını bir “doğruluk testi” olarak tanımladı. Ülkenin durumuna dair gerçekçi bir tablo çizmeye çalıştı. “2000 yılından bu yana daha az üreten bir ülke haline geldik” sözlerini kullandı.

Ülkenin mali durumu endişe vericiydi. Bayrou, Fransa’nın yaklaşık 50 yıldır dengeli bir bütçeye sahip olmadığını belirtti. “Ülkemiz çalışıyor, zenginleştiğini düşünüyor ancak her yıl biraz daha fakirleşiyor” yorumunu yaptı. Borç krizini “iç kanama” benzetmesiyle açıkladı. Borca boyun eğmenin özgürlük kaybı olduğunu vurguladı.

Hükümetin düşmesi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u zor durumda bıraktı. Bayrou, Macron’un görev süresindeki altıncı başbakanıydı. Son bir yıl içinde üçüncü kez yeni bir başbakan atama göreviyle karşı karşıya. Macron’un görev süresi 2027’de sona erecek. Bu durum, cumhurbaşkanının üzerindeki baskıyı artırdı.

Macron’u Hangi Seçenekler Bekliyor?

Cumhurbaşkanı Macron’un önünde üç ana seçenek bulunuyor. Birincisi, yeni bir hükümet kurmak için aday atamak. Normalde mecliste en çok sandalyeye sahip partiye bu hak verilir. Farklı politik görüşler bu süreci zorlaştırıyor. Sol ittifak ile bir anlaşmaya varmak kolay olmayabilir.

İkinci seçenek ise erken milletvekili seçimi düzenlemektir. Bu seçenek hem sol hem de radikal sağ partiler tarafından isteniyor. Ülke genelinde erken seçim beklentisi yükseliyor. Yeni bir seçim, mevcut siyasi düğümü çözebilir.

Parlamentodaki Ayrışma Nasıl Başladı?

Fransız parlamentosu derin bir bölünme yaşıyor. 2024’te alınan erken seçim kararı sonrası bu durum oluştu. Parlamento sol, merkez ve aşırı sağ olmak üzere üç ana gruba ayrıldı. Ne yazık ki hiçbir grup tek başına çoğunluğa sahip değil. Bu yapı, yasama süreçlerini felç etti. Özellikle ekonomi politikalarında büyük çıkmazlar yaşanıyor. 2026 bütçesinin onaylanması gibi temel görevler bile belirsiz.

Fransa’da Siyasi Gelecek Nasıl Şekillenecek?

Macron’un önündeki son ihtimal kendi istifasıdır. Bu seçenek en radikal çözüm olarak görülüyor. Ancak mevcut siyasi kriz derinleşirse gündeme gelebilir. Bayrou hükümetinin düşmesi, Fransa’nın siyasi geleceğini belirsizliğe sürükledi. Siyaset bilimcileri ve kamuoyu süreci yakından izliyor. Yeni bir başbakanın atanması ve hükümetin kurulması bekleniyor. Fransa, bu zorlu siyasi dönemden nasıl çıkacak merak konusu. Ülke, istikrarlı bir yönetim bekliyor.

Kaynaklar: Kaynak1 – Kaynak2 – Kaynak3