Menu

Güneş Sistemi ve Ötesinde Son Gelişmeler Güneş Odaklı Yeni Keşifler

Gök bilimciler Güneş ve çevresinde önemli keşiflere imza attılar. Yıldızlararası bir kuyrukluyıldızın Güneş’e yaklaşımı gözlemlenirken, Güneş’in manyetik sırları da çözülmeye başlandı. Ayrıca Güneş Sistemi’ndeki bir cismin halka sisteminin oluşumu tarihe geçti.

8 saat önce

Gök bilimciler Güneş ve çevresinde önemli keşiflere imza attılar. Yıldızlararası bir kuyrukluyıldızın Güneş’e yaklaşımı gözlemlenirken, Güneş’in manyetik sırları da çözülmeye başlandı. Ayrıca Güneş Sistemi’ndeki bir cismin halka sisteminin oluşumu tarihe geçti.

Gök bilim dünyası son dönemde Güneş ve çevresindeki hareketlilik sayesinde önemli bilgiler elde etti. Dünya yörüngesinden bakıldığında Güneş’in arkasında kalan 3I/ATLAS kuyrukluyıldızı yakından inceleniyor. Bu cisim Güneş’e yaklaşık iki yüz üç milyon kilometre kadar yaklaşarak en yakın geçişini tamamladı. Kuyrukluyıldızlar genel olarak buz, kaya ve tozdan oluşan yapılar olarak tanımlanır. Yıldızlara yakınlaştıklarında ısınma nedeniyle gaz ve toz salarlar. Bu salınım kuyrukluyıldızın karakteristik parlak kuyruğunu oluşturur. Gözlemler, bu cismin Güneş Sistemi dışından geldiğini doğruluyor. Bilim insanları cismin çekirdeğinin en bütüncül halini Güneş’e en yakın olduğu anda yakalamayı hedefliyor. Bu sayede cismin oluştuğu yıldız sistemine dair ilk maddeler hakkında bilgi edinilecek.

Kuyrukluyıldızın Tekrar Ne Zaman Görüleceği Merak Ediliyor mu?

Michigan Eyalet Üniversitesi’nden bir astronom, kuyrukluyıldızın birkaç hafta sonra yeniden gözlemlenebileceğini öngörüyor. Gökyüzü meraklılarının bu cismi izleyebileceği tarih olarak on bir Kasım işaret edildi. Bu tarihten itibaren kuyrukluyıldız şafak öncesi saatlerde teleskoplarla görülebilecek. Avrupa Uzay Ajansı ise kuyrukluyıldızın on dokuz Aralık’ta Dünya’ya yakın geçiş yapacağını duyurdu. Yakın geçiş olsa bile gezegenimiz için herhangi bir tehlike söz konusu olmayacak. 3I/ATLAS, Güneş Sistemi’nden geçen üçüncü yıldızlararası gök cismi olarak kayıtlara geçti. Bu tür cisimlerin her yeni gözlemi Güneş Sistemi dışı kökenleri hakkında yeni veriler sunuyor. Bu gözlemlerde güçlü teleskoplar kullanıldı. Gözlemlerden elde edilen veriler, kuyrukluyıldızdaki su ve karbondioksit gibi uçucu bileşiklerin bileşimini ortaya koyuyor.

Güneş’in Koronasını Isıtan Gizem Çözüldü mü?

Güneş ile ilgili en büyük esrarengiz konulardan biri sonunda aydınlatılmaya başlandı. Seksen yıldır süren bir sırrın açığa çıktığı bildirildi. Kuzeyumbria Üniversitesi’nden bir profesörün liderliğindeki uluslararası bir ekip önemli bir keşif yaptı. Ekip, manyetik titreşimleri doğrudan gözlemlemeyi başardı. Bu titreşimlere torsiyonel Alfvén dalgaları ismi veriliyor. Nobel ödüllü fizikçi Hannes Alfvén bu dalgaları ilk olarak kırk iki yılında öngörmüştü. Bu dalgalar Güneş’in manyetik alanı içinde enerji taşıyor. Bu enerjinin Güneş’in koronasını ısıttığı düşünülüyor. Gözlemler Hawaii’de bulunan en güçlü güneş teleskobu ile yapıldı. Bilim insanları bir nokta altı milyon dereceye kadar ısınan plazmanın hareketini inceledi. Bu inceleme mikroskobik manyetik dalgaların tespit edilmesini sağladı.

Chiron Halkaları Güneş Sistemi’nde Halka Oluşumuna Işık Tutabilir mi?

Güneş Sistemi içinde ise Chiron adlı bir cisim çevresinde halka sisteminin oluşumunu göstererek tarihe geçti. İki bin yirmi üç yılında bir yıldızın önünden geçerken elde edilen veriler bu durumu ortaya çıkardı. Chiron’un çevresinde üç belirgin halka ile geniş bir toz diski tespit edildi. Güney Amerika’daki otuz bir gözlemevinden toplanan veriler bu haritalamayı mümkün kıldı. Halkaların yüz yirmi yedi, üç yüz yirmi beş ve dört yüz otuz sekiz kilometre uzaklıklarda olduğu belirlendi. Ayrıca bin üç yüz seksen kilometre mesafede zayıf bir sinyal daha saptandı. Araştırmacılar bu halkaların iki bin yirmi bir yılında Chiron’dan madde püskürmesi sonucu oluştuğunu düşünüyorlar. Gök bilimciler Chiron’un bu yapısının halka sistemlerinin gelişimini anlamak için doğal bir laboratuvar sunduğunu ifade ediyorlar. Çalışmaların sonuçları saygın bir bilimsel dergide yayımlandı. Bu tür olaylar Güneş Sistemi’nin erken evrelerindeki oluşum süreçleri hakkında dolaylı bilgiler sunabilir. Teleskoplarla elde edilen bu ayrıntılı veriler gök cisimlerinin dinamiklerini anlamamız açısından önemlidir. Güneş’teki bu yeni keşifler uzay havası tahminleri konusunda devrim yaratma potansiyeli taşıyor.


Kaynaklar: Kaynak1Kaynak2Kaynak3