Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen Bilecik İş Dünyası Buluşması’nda yaptığı konuşmada, Orta Vadeli Program’ı (OVP) geçtiğimiz günlerde açıkladıklarını hatırlattı. Yılmaz, geçen yılki OVP’yi güncellediklerini ve ana çerçeveyi koruduklarını vurguladı.
Planlamanın ehemmiyetine değinen Yılmaz, planların yüzde 100 nokta atışı sonuçlar vermesinin çok ender olduğunu belirterek, “Bazen bir yanlış algı var. Plan yaptığınızda her şeyin nokta atışıyla gerçekleşmesi bekleniyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu çok ender olur. Değerli olan planın size yol göstermesi, doğrultuyu ortaya koymasıdır.” sözlerini kullandı.
PROGRAMIMIZIN EN BÜYÜK BAHTI CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU GÜÇLÜ İRADEDİR
OVP’nin önemli manada çalıştığını, sonuç ürettiğini ve Türkiye’yi istek ettikleri doğrultulara gerçek taşıdığını düşündüklerini anlatan Yılmaz, “Biz sizinle birlikte bu planı başarılı bir formda uygulayacağız. Planlar siyasi ve toplumsal sahiplenme olmazsa raflarda kalmaya mahkumdur. Dünyanın en âlâ planını yapın siyasi sahiplenme yoksa, toplumsal sahiplenme yoksa o planlar tesirli bir biçimde uygulanamaz. Orta Vadeli Programımızın en büyük bahtı Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu güçlü iradedir. Başından itibaren ve güncellenmiş haliyle de Orta Vadeli Programa takviyesinin, inancının tam olduğunu ortaya koyması planımız açısından en değerli dayanaktır.” sözünü kullandı.
Yılmaz, herkesin katkı vermesiyle muvaffakiyetin geleceğini lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Kamusuyla, özel bölümüyle, çalışanıyla, bütün kesitler, esnafıyla biz Türkiye olarak karşı karşıya kaldığımız meseleleri daima birlikte aşacağız. Bundan da hiçbir kuşkumuz yok. Bu süreçte de özel bölümün taleplerine çok hassasiyetle yaklaştığımızı, bu talepleri olabildiğince güncellenmiş programımıza yansıttığımızı, uygulamada da birebir zihniyet içinde hareket edeceğimizi söz etmek isterim. Alışılmış ki programımızın ana çerçevesini bozmadan, o ana ideolojisini saptırmadan, zayıflatmadan gerçek bölümümüzle birlikte inşallah bu süreçleri başaracağız.”
ENFLASYON EKONOMİK AÇIDAN DA TOPLUMSAL AÇIDAN DA SIKINTI
Orta Vadeli Program’da temel maksatlardan birinin enflasyonu düşürmek olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Enflasyon, ekonomik açıdan da toplumsal açıdan da bir sorun. Ekonomik açıdan sorun, zira öngörülebilirliği azaltıp yatırım ortamında belirsizlik oluşturuyor. İktisadın düşmanı belirsizliktir, öngörememektir geleceği. Hasebiyle biz yapılan genel ve lokal seçimlerle siyasi belirsizlikleri ortadan kaldırdık. Orta Vadeli Programımızla da siyaset belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Hasebiyle daha öngörülebilir bir çerçeveyi toplumumuzun önüne koymuş olduk. Bu belirsizlikleri azaltmak, kaldırmak çok kıymetli. Bunun için de enflasyonu aşağı çekmemiz lazım. Kısa vadede bu büyümeyle, istihdamla bazen çok da uyumlu görünmüyor olabilir. Kısa devirli bu alakayı kurgulamak çok kolay olmayabilir, bunu kabul ediyorum fakat orta vade, uzun vade içinde bakarsanız aslında enflasyonla gayret ve büyüme birbiriyle büsbütün örtüşür. Zira istikrarlı bir büyümeden yanayız. Sürdürülebilir bir büyümeden yanayız. Enflasyonu düşüreceğiz ki herkes önünü görsün. Daha sürdürülebilir, daha istikrarlı bir büyümeyi yakalayalım. Bu da bize daha fazla istihdam olarak geri dönsün. Bunun arayışı içindeyiz.”
Yılmaz, toplumsal açıdan da enflasyonu çok kıymetli gördüklerini vurgulayarak, “En adaletsiz vergi enflasyondur. Zira dar gelirliler üzerinde, sabit gelirliler üzerinde daha fazla baskı oluşturur. Münasebetiyle enflasyonu düşürdüğünüz bir ortamda aslında toplumsal refaha da katkıda bulunmuş olursunuz. Bu açıdan da çok kıymetli. Başka türlü şu anda yaptığınız bir artış 3 gün sonra enflasyon tarafından eritiliyor. Yanlışsız düzgün bir satın alma gücüne, kalıcı bir cefa artışına dönüşmüyor. Hasebiyle ekonomik açıdan da toplumsal açıdan da programımızın temel önceliği enflasyonu düşürmektir.” değerlendirmesinde bulundu.
BÜTÇE DİSİPLİNİ OLMADAN ENFLASYONU DÜŞÜREMEZSİNİZ
Bütçe açığını denetim altında tuttuklarını belirten Yılmaz, “Bütçe disiplini olmadan enflasyonu da düşüremezsiniz, kamuya da hakikat düzgün bir çekidüzen veremezsiniz. ‘Son 20 yılda AK Parti iktidarlarının en büyük başarılarından biri nedir?’ diye sorarsanız ‘bütçe disiplini’ derim.” diye konuştu.
Yılmaz, sarsıntının süreksiz tesirlerine karşın bütçe açığını denetim ettiklerini anlatarak, “İnşallah 2024’te yüzde 5’in altında 2025’te ise tekrar yüzde 3’ler düzeyine dönmeyi öngörüyoruz. Biraz daha uzun vadede de 2,5’lar düzeyini hedefliyoruz.” diye tabir etti.
İHRACATIMIZ ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Cari açığın ihracatla azaldığını vurgulayan Yılmaz, “Dünyadaki talep şartları uygun olmadığı halde, bizim temel ihraç pazarımız olan Avrupa’da önemli manada bir sakinlik olduğu halde ihracatçılarımız harikulade bir iş başarıyorlar. İhracatımız artmaya devam ediyor. Bu yılın sonunda 264 milyar dolar ihracat bekliyoruz. İthalatımız ise gerilemeye devam ediyor. Bu da ticaret açığımızı düşürüyor. Bir taraftan da turizmimiz de uygun gidiyor. Bu sene 60 milyar dolar turizm geliri bekliyoruz, yıl sonunda. Bu sayımızı değiştirmedik. Geçen yıl da bu türlü kestirim etmiştik. Geldiğimiz noktada da yeniden tıpkı iddiası yapıyoruz. 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir. Bir taraftan da turizm hizmet gelirleriyle cari açığı düşürüyoruz.” dedi.
Yılmaz, cari açığın düşmesinin dövize gereksinimi azalttığını belirterek, “Dövize erişimin kolaylaştığı, dış döviz maliyetlerinin düştüğü, dövize muhtaçlığın azaldığı bir periyoda girmiş olduk. Hasebiyle bütçe açığımız düştü, cari açığımız düştü, risklerimiz düştü. Birebir süreçte Merkez Bankamızın rezervlerini geliştirdik. Brüt rezervleri 98,5 milyar dolardan 150 milyar dolarlar düzeyine çıkardık. KKM dediğimiz Kur Muhafazalı Mevduat geçen yıl 140 milyar dolarlara kadar çıkmıştı. Bugün geldiğimiz noktada 50 milyar doların altına gelmiş. Bunu yaparken de finansal piyasaları sarsmadan, rastgele bir çalkantı oluşturmadan dövizde ani hareketlilikler oluşturmadan başardık.” sözünü kullandı.
KREDİ NOTUNDA ARTIŞ
Risk priminin gerilediğini de vurgulayan Yılmaz, “Yine bu süreçte kredi derecelendirme kuruluşları bu risklerimizin düştüğünü, finansal göstergelerimizin güzelleştiğini gördükleri için kredi notlarımızı artırmaya başladılar. Bir kısmı 2-3 kademe artırdı, başkaları devam ediyor. Geçtiğimiz gün yeniden bir kredi derecelendirme kuruluşu bizim Orta Vadeli Programı açıkladığımız tarihten sonraki yeni bir açıklama oldu biliyorsunuz. Kredi notumuzda bir derece daha bir artış sağlandı. Çok daha güzel yerlerde göreceğiz inşallah, mevcut durumunu da alışılmış ki kâfi bulmuyoruz.” diye konuştu.
Yılmaz, istihdam oranlarının da artışına dikkati çekerek, kararlı formda yola devam ettiklerini vurguladı.
Yeni bir yapısal ıslahat gündemi de oluşturduklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin seçimsiz periyodunda bu ıslahatları gerçekleştirerek Türkiye’yi çok daha yüksek bir lige taşımaya kararlıyız. Seçimlerin olduğu periyotlarda ister istemez kısa vadeli öncelikler ön plana çıkıyor. Bütün partiler için söylüyorum. Gündem ister istemez daha kısa vadeye ağırlaşıyor. Bu türlü olunca da yapısal ıslahat yapma gücünüz, iradeniz zayıflığı. Seçimlerin olmadığı devirlerde ise daha olağan uzun vadeye bakma, daha orta uzun vadeli önceliklere odaklanma imkanınız oluyor. Böylelikle ülkenizi geleceğe daha güçlü bir halde hazırlama imkanına kavuşmuş oluyorsunuz. Uzun yıllardır Türkiye bu türlü bir fırsata sahip değildi. Birinci kez önümüzde hayli değerli bir seçimsiz periyot var. Bu periyodu kesinlikle kıymetlendirmemiz lazım. Altın değerinde yıllar bu yıllar.”
Yılmaz, Türkiye’nin insan kaynağına daha fazla yatırım yapması gerektiğini de kelamlarına ekledi. Bilecik Valisi Şefik Aygöl, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir ve Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ergün’ün de konuşma yaptığı toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.
Bu ortada Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, toplantı öncesinde Bilecik Valisi Şefik Aygöl’ü ziyaret etti.
