Jandarma Genel Komutanlığı’nda misyon değişimi oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararnameyle Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, 1 Eylül prestijiyle geçerli olmak üzere yaş haddi nedeniyle emekliliğe sevk edildi, yerine Orgeneral Ali Çardakcı getirildi.
Resmi Gazete’de yayınlanan kararda “Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin (1980-19), 2803 sayılı Kanunun 13 üncü hususu yeterince 01 Eylül 2024 tarihinden geçerli olmak üzere yaş haddi nedeniyle emekliliğe sevk edilmiş, yerine 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 11 inci unsuru mucibince Jandarma Genel Kumandanı olarak Orgeneral Ali ÇARDAKCI (1984-15) atanmıştır.” sözleri kullanıldı.
[related-posts id=”846442″ color=”bg-primary”][/related-posts]
15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı kahramanca uğraş ederek, darbe teşebbüsünün püskürtülmesinde en ön saflarda çaba edenlerden biri olan, devletin ve halkın takdirini kazanmış, teröre vurulan demir yumruk olan Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin sergilediği hareket ve özellikleriyle “İşte halkın askeri” dedirten kumandan olarak tarihe geçti.
15 TEMMUZ’UN EFSANE PAŞALARINDANDI
Orgeneral Arif Çetin Paşa vatan aşkı ile vazife yaptığı müddet boyunca başarısı ile büyük takdir topladı. 40 yıldan fazladır ülkemizin kanını emen hain terör örgütü PKK’ya karşı Jandarma’nın birbirinden başarılı operasyonlarını şahsen alanda yöneten Arif Çetin Paşa FETÖ’nün hain kalkışmasına karşı sergilediği halla 15 Temmuz’un dirayetli paşalarından biri olarak tarihe geçmişti.
Alçak FETÖ’cülerin ihanet gecesinde sabaha kadar direnen Orgeneral Çetin, Jandarma Genel Komutanlığı’nın FETÖ’cülerden geri almak için harekatı yakınlardaki bir imamın lojmanından yönetti.
Arif Çetin Paşa o gece yaşananları daha sonra Meclis Araştırma Komitesi’nde anlattı.
15 Temmuz’da Jandarma Harekat Başkanı olarak görev yaptığını anımsatan Çetin, o gece saat 21.00 sıralarında Genelkurmay Karargahından silah sesleri geldiği duyumu üzerine hususa ait bilgi almak için harekat istihbarat merkezini aradığını, lakin kimseye ulaşamadığını söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Lideri Turgut Arslan’ı aradığını ve karargahta buluşmak için sözleştiklerini, Arslan’ın kendinden evvel karargaha gelince darbeciler tarafından alıkonulduğunu anlatan Çetin, saat 22.00 sıralarında “Silahlı Kuvvetler idareye el koydu, sokağa çıkma yasağı var.” halinde bir arama aldığını, telefondaki sesi Ahmet isimli bir albayın sesine benzettiğini, bilgisayardan ses kopyalama tekniğiyle arandığını ve “siber saldırı” yapılıyor hissine kapıldığını kaydetti.
Gece boyunca İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok, Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü ile görüşmeler gerçekleştirdiğini lisana getiren Çetin, Jandarma Genel Komutanlığı Karargahını darbecilerden kurtarmak için jandarma ve polis özel harekat gruplarıyla çalıştıklarını belirtti.
“HAREKATI İMAMIN LOJMANINDAN YÖNETİM ETTİK”
Jandarma Genel Komutanlığına kendisinden evvel ulaşan 4 albaydan ikisinin içeriden açılan ateşle yaralandığını, başka 2 albayla yakınlardaki bir cami duvarının gerisinde bir müddet harekatı yönettiklerini anlatan Çetin, şöyle konuştu: Cami imamının lojmanında olduğunu anladıktan sonra kapıyı açmasını istedik. Evvel bizi darbeci zannedip meskene almak istemedi. İmamın eşi biraz telaşlanmıştı, ‘bacım sen odana geç, biz salondayız’ dedim. İmam lojmanının salonundan harekatı sevk ve yönetim ettik. ‘Biz ateş aç’ falan deyince imam bizi darbeci üzere algılamış, sonra ben televizyona bağlanınca adam boynuma sarıldı.
Ankara Vilayet Jandarma Komutanlığında denetimin sağlanmasından sonra harekatı oradan yönettiklerini, buradan tüm birliklere buyruklar geçtiğini, kanunsuz buyruklara uyulmaması konusunda talimatlar verdiğini tabir eden Çetin, darbecilerin de karargahtan buyruklar geçmesi üzerine televizyona bağlanma muhtaçlığı duyduğunu ve canlı yayında Jandarma teşkilatının darbenin karşısında, ulusal iradenin yanında yer aldığını söylediğini aktardı.
Çetin, televizyon temasından sonra, o dönem İçişleri Bakanı olan Efkan Ala’nın kendisini arayarak tebrik ettiğini lisana getirerek, o gece teşkilattaki tüm müsaadeleri kaldırdığını, müsaadeden dönmeyen bin 209 kişinin de darbeden sonra üçüncü günde ilişiklerinin kesildiğini kaydetti.
KARARGAHTA YAŞANANLAR
Çetin, gece ilerleyen saatlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı birliklerine de bildiri çekerek, darbecilerin buyruklarına uymamaları tarafında buyruk verdiğini, Jandarma Genel Komutanlığına girmek için iş makineleriyle kapı önündeki bariyerlerin kırıldığını, bu esnada iş makinesi operatörünün yaralandığını, jandarma ve polis özel harekatlarının takviyesiyle karargahı darbecilerden kurtardıklarını söyledi.
Karargahta darbecilerle çatışırken Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin önüne atılan bombalardan 5 kişinin şehit olduğu, 50’nin üzerinde yaralının bulunduğu bilgisinin kendisine ulaştığını tabir eden Çetin, buyruğundaki askerlere “silahlı kim görürlerse ateş etmeleri” buyruğunu verdiğini ve şehit verme değerine çatışarak Jandarma Genel Komutanlığı karargahını darbecilerden kurtardıklarını bildirdi.
Çetin, kendisinden evvel karargaha gelen albayların, nizamiyede gördükleri bireylerden darbe teşebbüsünde bulunanları “paralelciler” olarak tanımladığını ve içeride bulunduğunu düşündükleri şahıslardan ötürü darbeyi FETÖ’nün yaptığı kanaatine ulaştığını lisana getirdi.
Çetin, “TEM Daire Başkanı Turgut Bey, karargaha geldiğinde, beni görmeye geldiğini söyleyince içeri almışlar. Darbeyi yöneten albay, Turgut Bey’e ateş edip yaralıyor, müdafaasını şehit ediyor. Rehin aldıkları bir albayı da yaralıyorlar. Sağdan soldan duyduğumuz aşikâr şahıslar vardı, bunların FETÖ’cü olduğu, bu yapıya sempati duyduğu istikametinde. Onların birkaç adedinin içerden ateş ettiklerini duyunca o vakit FETÖ’nün yaptığını anladık. Darbecilerin 15 civarında ölüleri, 58 yaralıları vardı. 5’i nizamiye civarındaydı, içlerinde siviller de vardı.” dedi.
Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin Paşa son derece mütevazı, buyruğundaki işçiye karşı pek müşfik ve bir o kadar da disiplinli yapısıyla bilinirken sokaklara karışarak vatandaşla iç içe olması nedeniyle “Halkın Paşası” unvanıyla biliniyor.
TERÖRE VURULAN DEMİR YUMRUK: ARİF ÇETİN PAŞA
Teröre vurulan demir yumruk, devlete darbe vurmak isteyenlere en ağır darbe olarak gönülleri kazanan Arif Paşa komutasındaki jandarma ve devletin öteki üniteleri, bölge halkına devletin şefkatini, merhametini gösterirken, artık bitme noktasına gelen PKK terör örgütüne ise keskin kılıcını gösterdi.
TERÖRÜN BELİNİ KIRDI
PKK’lı hainler başta olmak üzere bütün teröristlere karşı gayretin her safhasında yer alan, Cudi’de, Gabar’da, Herakol’da, Kato’da, Avaşin’de, Bestler, Dereler Tendürek’te, Ağrı’da, Tunceli’de, Hakkari’de, Diyarbakır’da ülkemizin her karış toprağını adım adım gezerek askerine moral veren, halkın sevgisize mazhar olan Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin şahsiyeti, misyon anlayışı, hamaseti, vefası, vakarı itibariyle kolay kolay tanımlara sığmayacak bir insan olarak tanım edildi.
Göreve geldiği günden itibaren Jandarma’nın birbirinden başarılı operasyonlarını şahsen alanda yöneten Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, gittiği her noktada bölge halkı ile yakından ilgilenip, ziyaretler gerçekleştirdi.
DEPREM BÖLGESİNİ KARIŞ KARIŞ DOLAŞTI
11 vilayette yıkıma neden olan 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği “Asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki zelzeleler sonrası bölgedeyi karış karış dolaşan Arif Çetin Paşa depremzedelerin yarasını sardı.
DEPREMZEDELERİN BÜYÜK SEVGİ VE TAKDİRİNİ KAZANDI
Depremin birinci anından itibaren milletin evladı olan kahraman Jandarmının tüm faaliyetlerini yakından takip eden ömür takviye çalışmalarını şahsen komuta eden Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin bölge halkınn büyük sevgi ve takdirini kazandı.
“HALKIN PAŞASI” OLARAK GÖNÜLLER DE TAHT KURDU
Arif Çetin Paşa vazife yaptığı müddet boyunca daima halk ile içiçe oldu. Gittiği her yerde vatandaşın büyük ilgisi ile karşılaşan Çetin, halk ile sohbet ederek onların kaygılarını dinledi, ıstıraplarına ve sevinçlerine ortak oldu. Doğuda devletin şefkatli yüzünü halka gösteren Arif Çetin Paşa devlet-halk bütünleşmesini sağlayarak terörle çabada bölge beşerinin büyük dayanağının alınmasına büyük katkı sağladı.
Kendisine ulaşılmayı kolay kılan Çetin Paşa, bu tarafı sayesinde asayişi bozan her türlü ismi hata ve terör olaylarının üzerine cesurca giderek kolay bir formda çözebilmiştir. Son derece mütevazı, buyruğundaki işçiye karşı çok müşfik ve lakin bir o kadar da disiplinli olan Çetin Paşa bölge halkı tarafından da sevilmesi nedeniyle “Halkın Paşası” unvanını almıştı.
“MİLLETE EFENDİ DEĞİL, HİZMETKAR OLMAYA GELDİK”
Son olarak dün düzenlenen Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Arif Çetin vatan ve millet sevgisini bir kere daha lisana getirerek vazifesine olan büyük sadakatini lisana getirmişti. Arif Çetin Paşa “Biz bu millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik. Türkiye’nin huzurunun sağlanmasında üzerimize düşen misyon ve vazifeyi başarmak için biz de aziz şehitlerimizin huzurunda, kahraman gazilerimizin izinde, kahraman ordumuzla, kahraman polisimizle bayrağa sarılmaya hazırız” sözlerini kullanmıştı.
